Türkçe | İngilizce | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
Genel | dışarıya çıkarmak | take out f. | ||
It was Tom who took out the garbage. Çöpü dışarıya çıkaran Tom'du. More Sentences |
||||
Genel | dışarıya çıkarmak | take away f. | ||
Phrasals | ||||
Öbek Fiiller | dışarıya çıkarmak | bustle someone off f. |
Türkçe | İngilizce | |
---|---|---|
General | ||
Genel | otlatmak için dışarıya çıkarmak | turn out f. |
Genel | (köpek vb.) birisini kovalayarak dışarıya çıkarmak | chase off f. |
Genel | bir evcil hayvanı dışarıya çıkarmak | put an animal out f. |
Phrasals | ||
Öbek Fiiller | dışarıya çıkarmak/atmak | put (someone or an animal) out f. |
Öbek Fiiller | dışarıya çıkarmak/götürmek | cart away from f. |
Öbek Fiiller | dışarıya çıkarmak/atmak | put (someone or an animal) out of something f. |